Polonya Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı saldırının yıldönümüne dair bildirisi
24.02.2023
Bundan tam bir yıl önce, 23 Şubat'ta, Rus saldırısından birkaç saat önce, Ukrayna'ya destek için Kiev'deydim. Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüştüm. Vedalaşırken gözlerindeki büyük kararlılığı ve cesareti gördüm.
O sırada bana şunları söyledi: Birbirimizi bir daha göremeyebiliriz. Burada kimse pes etmeyecek. Sonuna kadar mücadele edeceğiz.
Cevap verdim: Volodimir! Birbirimizi daha çok kez göreceğiz. Polonya'ya her zaman güvenebilirsiniz. Tanrı sizi korusun!
Tüm dünyada Kiev'in üç gün içinde ve tüm Ukrayna'nın bir hafta içinde düşmesi beklenirken, biz Polonyalılar işte tam da bu yüzden böyle bir şey olmayacağını biliyorduk. Çünkü bizi - Polonyalıları ve Ukraynalıları - birleştiren şey, büyük bir özgürlük sevdası. Uğruna canımızı verebilecek kadar büyük!
Biz Polonyalılar, dünyadaki diğer birkaç ülke gibi, Ukrayna'nın yaşadığı trajedinin farkındayız. Tıpkı yıkılan şehirler ve soykırım suçları gibi savaşın, ölümün ve acıların ne anlama geldiğini biliyoruz. İkinci Dünya Savaşı sırasında 6 milyon vatandaşımız hayatını kaybetmiş, Polonya'nın başkenti Varşova yerle bir edilmişti.
Ancak tarihimiz, suçların ve zulümlerin bile gerçek özgürlük ruhunu kırmayacağını kanıtlıyor!
Özgürlüğün reddi köleliktir, emperyalizmdir, başkaları üzerinde tahakküm kurmanın hastalıklı hayalleridir. Vladimir Putin, Ukrayna'da savaşı başlatarak Rus imparatorluğunu yeniden kurmak, dünyayı bölmek ve Avrupa'yı kalıcı olarak kaynaklarına bağımlı hale getirmek istedi. Rusların büyük çoğunluğu da onu bu konuda destekledi.
Bugün, bir yıllık savaşın ardından, başarılı olamadıklarını görüyoruz. Rusya, Ukrayna'yı ele geçiremedi. Batı dünyası birleşti. İttifaka daha fazla ülkenin katılmasıyla NATO'nun rolü arttı. Avrupa nihayet Rus petrolüne ve gazına bağımlılığını sona erdirmek üzere.
Putin başarısız oluyor. Stratejik hedeflerinden hiçbirine ulaşamadı. Onu Ukraynalı askerlerin ve Ukrayna toplumunun kahramanca mücadelesi durdurdu. İlk günden beri Ukrayna'yı destekleyen Polonya’nın ve diğer ülkelerin tavrı durdurdu. Ancak tüm bunlar, ABD'nin güçlü liderliği olmadan mümkün olmazdı.
Polonya, Ukrayna'ya yapılan yardımın ön saflarında yer alıyor. Hem askeri hem de insani yardım anlamında. İşte tam da bu yüzden organize, alayvari Rus propagandasının ve dezenformasyonunun hedefi oluyoruz .
Rusya henüz kaybetmiş veya Ukrayna henüz kazanmış değil. Bu zafere giden yolun daha uzun olduğunu, büyük emekler ve fedakarlıklar gerektireceğini çok iyi biliyoruz. Ama başka yol yok. Ukrayna'nın arkasından Rusya ile anlaşmaya yönelik herhangi bir girişim kısa vadelidir ve gelecekte daha da büyük bir trajediye yol açacaktır. 24 Şubat öncesi olağan duruma geri dönüş olamaz. Rusya ile her zamanki işbirliğine (business as usual) geri dönüş olamaz!
Kalıcı bir barış için Ukrayna'nın kazanması gerekiyor. Ve bunu yapma şansına sahip olması için, tüm özgür dünyanın birliğine, birliğine ve daha fazla birliğine ihtiyacımız var.
ABD Başkanı Joe Biden'ın Varşova ve Kiev'e, Polonya ve Ukrayna'ya yaptığı tarihi ziyaret, Polonya-Amerika stratejik ittifakını yeniden teyit etti ve özgürlüğü için savaşan Ukrayna'ya verilen desteği sürdürdü.
Amerika Birleşik Devletleri eski kıtada güvenliğin garantisi konumunda. Avrupa'da çoğu insan bunu unuttu. Ama biz unutmuyoruz. Bu nedenle, 2025'in ilk yarısında Polonya'nın Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı'nın önceliği, Avrupa Birliği ile ABD arasındaki işbirliğini derinleştirmek, transatlantik bağları güçlendirmek olacaktır.
Polonya Dayanışma ülkesi. Milyonlarca insanı bir araya getiren ve komünizmin çöküşüne katkıda bulunarak dünyanın yakın tarihini değiştiren o büyük Dayanışma hareketinin başladığı yer. Bununla gurur duyuyoruz.
Savaşın patlak vermesinden sonra Polonya halkı, Dayanışma’nın sadece büyük bir tarihi olay olmadığını, Dayanışma’nın içimizde yaşadığını gösterdi. Komşularımıza gönüllerimizi ve evlerimizi açtık. Polonya'da mülteci kampları hiç olmadı ve şimdi de yok. Misafirlerimizi evlerimizde ağırladık ve ağırlamaya devam ediyoruz. Bu bizim için ikinci Dayanışma dalgasıdır. Ukrayna ile Dayanışma!
Ukrayna'nın hala tüm özgür dünyanın büyük bir desteğine ihtiyacı var. Çünkü tam da bu özgürlük için savaşıyor. Bu savaşın sonuçlarının dünyadaki birçok insanı etkilediğini biliyoruz, ancak bu özgürlük için en yüksek bedeli ödeyenlerin Ukrayna halkı olduğunu unutmayalım. Bu bedeli hayatlarıyla ödüyorlar.
İşte bu yüzden savaştan bu kadar etkilenen Varşova'dan, Polonya'dan, Dayanışma ülkesinden tüm dünyaya bir çağrı var: Ukrayna ile dayanışma içinde olun! Polonyalıların özgürlükleri için savaşırken dudaklarından dökülen sözleri tekrarlıyoruz: Dayanışma olmadan özgürlük olmaz!