Türkiyede Polonya

2020 yılında İkinci Dünya Savaşı'nın bitişinin 75. yıldönümünü kutlarken, Nazi Almanya’sıyla savaşarak Holokost’a son veren tüm askerleri ve bu savaş sırasında yaşamını yitirenleri hürmetle yâd ediyoruz.

1945 yılının Mayıs ayında Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermiş olması, Avrupa'nın tamamının bağımsız olması anlamına gelmiyordu. Yaklaşık 50 yıl boyunca kıtanın orta ve doğu bölgeleri komünist rejimlerin egemenliği altında kaldı. Baltık ülkeleri yasadışı bir şekilde işgal ve ilhak edilirken, esaret altındaki diğer ülkeler de kendilerini ezici askeri güç, ideoloji ve baskı kullanarak itaate zorlayan Sovyetler Birliği'nin demir kıskacında buldular.

Onlarca yıldır, kıtanın orta ve doğu bölgelerinde yaşayan nice Avrupalı, bağımsızlık uğruna hayatını feda etti, milyonlarca insan temel hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakıldı, işkenceye maruz kaldı ve zorla yerlerinden edildi. Demir Perde'nin ardında yaşayan toplumlar umutsuzca demokrasi ve bağımsızlığa giden bir yol aradılar.

1956 olayları, 77 Bildirgesi, Dayanışma Hareketi, Baltık Yolu, 1989 Devrimleri ve Berlin Duvarının Yıkılması gibi olaylar, Avrupa'da özgürlük ve demokrasinin yeniden inşasına büyük katkıda bulunan önemli kilometre taşlarıydı.

Bugün demokrasinin, hukukun üstünlüğünün ve insan haklarına saygının geçerli olduğu güçlü ve özgür bir Avrupa için birlikte çalışıyoruz. Gelecek, totaliter rejimlerin kurbanları için adalete ve tarihi gerçeklere dayanmalıdır. Bu ilkelere bağlı kalmak isteyen herkesle diyaloğa hazırız. İkinci Dünya Savaşı'na ve savaş sonrasında Avrupa'nın bölünmesine yol açan tarihi olayların manipüle edilmesi, tarihi gerçeğin tahrif edilmesi yönündeki müessif bir çabadır.

Uluslararası güvenlik, istikrar ve barışın kalıcı olması için, tüm devletlerin egemenliği ve toprak bütünlüğü de dâhil olmak üzere uluslararası yasalara ve ilkelere sadık kalınması gerektiğini tüm uluslararası toplum üyelerine hatırlatmak isteriz.

İkinci Dünya Savaşı'nda yaşanan bu acı tecrübelerden ders alarak, uluslararası toplumu etki alanı kavramını şiddetle reddetmeye ve tüm egemen ülkeler için eşit muamele talep etmeye çağırıyoruz.

Dışişleri Bakanlığı

Basın Ofisi