In order to ensure the highest quality of our services, we use small files called cookies. When using our website, the cookie files are downloaded onto your device. You can change the settings of your browser at any time. In addition, your use of our website is tantamount to your consent to the processing of your personal data provided by electronic means.
Back

Polonya Cumhuriyeti Büyükelçisi Ekselansları Jakub Kumoch Milliyet’de

23.09.2020

Polonya Cumhuriyeti Büyükelçisi Ekselansları Jakub Kumoch Milliyet gazetesinin Ankara ekinde yeralan bir röportaj verdi

jk

‘ANKARA’YI SEVİYORUM’

Polonya’nın Ankara Büyükelçisi Jakub Kumoch ‘Trakya çok güzel bir yer ancak Sapanca, Polonya’ya doğa örtüsü açısından çok benziyor. Ankara’nın entelektüel yaşamını da çok seviyorum’ dedi.

"Vatanıma hizmet etmekten gurur duyuyorum"

 Gazetecilik mesleğinden sonra diplomatlığa geçiş yapan Kumoch, "Başta gazetecilik yaptım, onun ardından düşünce kuruluşunda çalıştım. Uluslararası gazetecilik ve diplomatlık birbiriyle benzer alanlar, dünyayı tanımak ve analiz yapmakla alakalı. Şu an gurur duyduğum şey vatanıma hizmet ediyor olmak" dedi.

 "Gittiğim her yerden Türk arkadaş ediniyorum"

Üniversite eğitimi sırasında Türkoloji eğitimi alan Kumoch, "1998 yılı ve 2000 yılında Türkiye geldim, birkaç ay burada kalarak dil eğitimi aldım. Daha önce Rusya, Afrika ve Çin’de yaşadım. Son dört yıl İsviçre'de hizmet ettim. Birçok Türk arkadaşım var ve gittiğim her ülkeden Türk arkadaşlar ediniyorum. Türkçeyi sizler kadar iyi konuşamıyor olsam da, bu dili çok seviyorum ve büyük zevkle kullanıyorum" diye konuştu

 "İlk kömür taşını Atatürk koydu"

Polonya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin 600 yıl önce başladığını anımsatan Kumoch, şunları kaydetti: "Bizlerin Türkiye merakı her zaman aynı şekilde devam etti. Türkiye’de de Polonya araştırmaları oldukça gelişmiş düzeyde. 19'uncu yüzyılda Polonya’nın bölünmesi ile beraber Türkiye’den Polonya’ya büyük destek verildi. İstiklali için mücadele verenlerin birçoğu Türkiye geldi ve burada yaşamaya başladı. Lozan Antlaşması'ndan sadece bir gün önce, Polonya ve Türkiye arasında ilişkilerin iyileştirilmesi üzerine bir anlaşma imzalandı. Büyükelçilik binamızda ilk kömür taşını koyan kişi Mustafa Kemal Atatürk’tür. 90 yıldır aynı manzarası içinde varlığını sürdüren Ankara’daki Polonya Büyükelçiliği binası görünüşüyle sadece Polonya’yı çağrıştırmakla kalmaz, aynı zamanda Polonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin altı asrına da tanıklık yapmaktadır.

 "Türkiye'de evimde hissediyorum"

Türkiye'nin, son yıllarda teknoloji ve ekonomi gibi pek çok alanda çok önemli gelişmeler kat ettiğini söyleyen Kumoch, "Bütün bunlara insani yardımlar da dahil. Türkiye çok güçlü bir ülke. Türkiye’de kendimi evimde gibi hissediyorum. Ziyaretlerimde Bakan Yardımcısının 'Evinize Hoş geldiniz' demesine çok sevindim. Benim için Türkiye’nin gelişmesi Polonya'nın gelişimi demektir. Polonya ve Türkiye’nin potansiyeli bugün bulunduğu noktadan çok daha büyük. İkili ticaretimiz 6 milyar Dolar ama bunu arttırabiliriz. İlişkilerimizi daha da arttırmalıyız. Başta güvenlik konularında Polonya’yı en çok anlayan ülkelerden biri de Türkiye’dir. Polonya, Türkiye ve Romanya üçlü olarak güvenlik ortaklığı kurduk" ifadelerini kullandı.

 "Herkes kendi işine baksın politikasını sergilemedik"

Pandemi dolayısıyla artık yaşamların değiştiğini, buna bağlı olarak artık bilişim sektörünün öne çıktığını gözlemlediklerini ifade eden Kumoch, Polonya ve Türkiye, Covid-19 sürecinde de gördük ki birbirlerine gerçekten büyük destek veriyor. Bizler bu süreçte Polonya’da bulunan Türk öğrencilerin Türkiye dönmesine de yardımcı olduk. Türkiye’den de Polonya’ya yardım ekipmanı ve sağlık ekipmanı desteği sağlandı. Covid-19 sürecinde hükümetlerimiz benzer politikalar üzerinden yaklaşım sergiledi. Herkes kendi işine baksın politikasını sergilemedik" dedi.

 "Schengen ülkeleri arasında Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkelerden biri Polonya"

Kumoch, pandemi öncesinde 2019 yılında yaklaşık 900 bine yakın Polonyalı turist Türkiye’ye geldiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye’nin vizeyi kaldırmasından sonra bu sayının 1 milyona çıkmasını bekliyorduk. Bu yıl maalesef Covid-19'a bağlı olarak bu rakama ulaşamasak da, son aylarda Antalya’yı en çok ziyaret eden turistler arasında Polonyalılar ilk beşte yer alıyor.  Bu dönemde Schengen ülkeleri arasında Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkelerden biri Polonya oldu. Bu durumu vizenin kaldırılmasına da bağlayabiliriz, Türkiye’ye teşekkür ederiz. Polonyalı turistler Türkiye geliyor çünkü Polonyalılar Türkiye’yi çok seviyor. Polonya’da Türkiye hakkında ne düşündüklerini herhangi birine sorduğunuz zaman diyecekleri şey sadece şudur, 'Orada tatil yapmak istiyoruz'. Türkiye bizim tatilimiz için en iyi destinasyonlar arasında yer alıyor. 

KUTU

"Bu yıl tatilimi Türkiye’de yaptım"

 Bu yıl tatilini Türkiye’de yaptığını söyleyen Kumoch, şunları kaydetti:

"Tatilime Selçuk'tan başladık. Oradan kuzeye doğru gitmeye başladık. Balıkesir Ayvalık Çanakkale, Tekirdağ, İstanbul, Sapanca, Amasra ve Safranbolu’ya gittik. Türk turizminin acısını anlıyorum. Akdeniz'den kuzeye doğru gittiğimizde çok fazla turiste rastlamadım. Ben tatilimden çok memnun kaldım, Türkiye çok güzel bir ülke. Sadece Sapanca ve Safranbolu arasında bile o kadar çok fark var ki. Sanki o iki ülke arasından geçerken on farklı ülke görmüşüm gibi oldu. Trakya çok güzel bir yer ancak Sapanca, Polonya’ya doğa örtüsü açısından çok benziyor. Ankara’nın entelektüel yaşamını da çok seviyorum. 2003'te geldiğim zaman Diyarbakır, Malatya ve Hatay gibi pek çok yeri de görmeye fırsatım oldu."

 KUTU

İşte göçün hikayesi

Türkiye’de en çok Polonyalının bulunduğu yerin Polenezköy olduğunu belirten Kumoch, göç hikayesini şöyle anlattı:

"Osmanlı-Rus Savaşları sırasında Türkiye’ye gelen Polonyalılar İstanbul’a yerleşti. Türkiye’yle beraber müttefik ordusu kurmak istediler. Rus işgali altında çok eziyet çekmiş olan Polonya nüfusu arasında Osmanlı İmparatorluğu’na büyük bir destek vardı. O zamanlar Prens Adam Czartoryski'nin insiyatifiyle Michał Czajkowski (Sadık Paşa) 1841'de Polonyalı eski isyancılar için İstanbul'un yakınlarında bir arsa aldı. Onların bulunduğu yere Prens Adam Czartoryski'nin ismine ithafen "Adampol" adı verildi. Atatürk dönemindeyse Polenezköy adını aldı.

 

Türkiye’de yaşayan Polonyalılar yaklaşık bin dört yüz kişi civarında ve bunların pek çoğu Türkiye’de evlilik gerçekleştirerek kalmış kişiler. Polonyalıların Türkiye’deki derneklere bağlı olarak faaliyet gösteren ve ORPEG  (Polonya Yurtdışı Eğitim Geliştirme Merkezi) tarafından desteklenen İstanbul, Ankara, Antalya ve Alanya’da olmak üzere dört tane okul bulunuyor.

Burada yaşayan çocukların pek çoğu aynı zamanda Türk vatandaşı ve Türkiye’deki okullara da gidiyorlar. Haftada bir gün bu Polonya okullarına gidip Leh dili ve Polonya tarihi gibi pek çok şeyi öğrenme imkanı buluyorlar. Bu çocuklar aynı zamanda Polonya Hükümeti’nden de diploma alabiliyorlar, yani çift diplomayla mezun olabiliyorlar."

"Vatanıma hizmet etmekten gurur duyuyorum"

 Gazetecilik mesleğinden sonra diplomatlığa geçiş yapan Kumoch, "Başta gazetecilik yaptım, onun ardından düşünce kuruluşunda çalıştım. Uluslararası gazetecilik ve diplomatlık birbiriyle benzer alanlar, dünyayı tanımak ve analiz yapmakla alakalı. Şu an gurur duyduğum şey vatanıma hizmet ediyor olmak" dedi.

 "Gittiğim her yerden Türk arkadaş ediniyorum"

Üniversite eğitimi sırasında Türkoloji eğitimi alan Kumoch, "1998 yılı ve 2000 yılında Türkiye geldim, birkaç ay burada kalarak dil eğitimi aldım. Daha önce Rusya, Afrika ve Çin’de yaşadım. Son dört yıl İsviçre'de hizmet ettim. Birçok Türk arkadaşım var ve gittiğim her ülkeden Türk arkadaşlar ediniyorum. Türkçeyi sizler kadar iyi konuşamıyor olsam da, bu dili çok seviyorum ve büyük zevkle kullanıyorum" diye konuştu

 "İlk kömür taşını Atatürk koydu"

Polonya ve Türkiye arasındaki ilişkilerin 600 yıl önce başladığını anımsatan Kumoch, şunları kaydetti: "Bizlerin Türkiye merakı her zaman aynı şekilde devam etti. Türkiye’de de Polonya araştırmaları oldukça gelişmiş düzeyde. 19'uncu yüzyılda Polonya’nın bölünmesi ile beraber Türkiye’den Polonya’ya büyük destek verildi. İstiklali için mücadele verenlerin birçoğu Türkiye geldi ve burada yaşamaya başladı. Lozan Antlaşması'ndan sadece bir gün önce, Polonya ve Türkiye arasında ilişkilerin iyileştirilmesi üzerine bir anlaşma imzalandı. Büyükelçilik binamızda ilk kömür taşını koyan kişi Mustafa Kemal Atatürk’tür. 90 yıldır aynı manzarası içinde varlığını sürdüren Ankara’daki Polonya Büyükelçiliği binası görünüşüyle sadece Polonya’yı çağrıştırmakla kalmaz, aynı zamanda Polonya ile Türkiye arasındaki diplomatik ilişkilerin altı asrına da tanıklık yapmaktadır.

 "Türkiye'de evimde hissediyorum"

Türkiye'nin, son yıllarda teknoloji ve ekonomi gibi pek çok alanda çok önemli gelişmeler kat ettiğini söyleyen Kumoch, "Bütün bunlara insani yardımlar da dahil. Türkiye çok güçlü bir ülke. Türkiye’de kendimi evimde gibi hissediyorum. Ziyaretlerimde Bakan Yardımcısının 'Evinize Hoş geldiniz' demesine çok sevindim. Benim için Türkiye’nin gelişmesi Polonya'nın gelişimi demektir. Polonya ve Türkiye’nin potansiyeli bugün bulunduğu noktadan çok daha büyük. İkili ticaretimiz 6 milyar Dolar ama bunu arttırabiliriz. İlişkilerimizi daha da arttırmalıyız. Başta güvenlik konularında Polonya’yı en çok anlayan ülkelerden biri de Türkiye’dir. Polonya, Türkiye ve Romanya üçlü olarak güvenlik ortaklığı kurduk" ifadelerini kullandı.

 "Herkes kendi işine baksın politikasını sergilemedik"

Pandemi dolayısıyla artık yaşamların değiştiğini, buna bağlı olarak artık bilişim sektörünün öne çıktığını gözlemlediklerini ifade eden Kumoch, Polonya ve Türkiye, Covid-19 sürecinde de gördük ki birbirlerine gerçekten büyük destek veriyor. Bizler bu süreçte Polonya’da bulunan Türk öğrencilerin Türkiye dönmesine de yardımcı olduk. Türkiye’den de Polonya’ya yardım ekipmanı ve sağlık ekipmanı desteği sağlandı. Covid-19 sürecinde hükümetlerimiz benzer politikalar üzerinden yaklaşım sergiledi. Herkes kendi işine baksın politikasını sergilemedik" dedi.

 "Schengen ülkeleri arasında Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkelerden biri Polonya"

Kumoch, pandemi öncesinde 2019 yılında yaklaşık 900 bine yakın Polonyalı turist Türkiye’ye geldiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye’nin vizeyi kaldırmasından sonra bu sayının 1 milyona çıkmasını bekliyorduk. Bu yıl maalesef Covid-19'a bağlı olarak bu rakama ulaşamasak da, son aylarda Antalya’yı en çok ziyaret eden turistler arasında Polonyalılar ilk beşte yer alıyor.  Bu dönemde Schengen ülkeleri arasında Türkiye'ye en çok turist gönderen ülkelerden biri Polonya oldu. Bu durumu vizenin kaldırılmasına da bağlayabiliriz, Türkiye’ye teşekkür ederiz. Polonyalı turistler Türkiye geliyor çünkü Polonyalılar Türkiye’yi çok seviyor. Polonya’da Türkiye hakkında ne düşündüklerini herhangi birine sorduğunuz zaman diyecekleri şey sadece şudur, 'Orada tatil yapmak istiyoruz'. Türkiye bizim tatilimiz için en iyi destinasyonlar arasında yer alıyor. 

KUTU

"Bu yıl tatilimi Türkiye’de yaptım"

 Bu yıl tatilini Türkiye’de yaptığını söyleyen Kumoch, şunları kaydetti:

"Tatilime Selçuk'tan başladık. Oradan kuzeye doğru gitmeye başladık. Balıkesir Ayvalık Çanakkale, Tekirdağ, İstanbul, Sapanca, Amasra ve Safranbolu’ya gittik. Türk turizminin acısını anlıyorum. Akdeniz'den kuzeye doğru gittiğimizde çok fazla turiste rastlamadım. Ben tatilimden çok memnun kaldım, Türkiye çok güzel bir ülke. Sadece Sapanca ve Safranbolu arasında bile o kadar çok fark var ki. Sanki o iki ülke arasından geçerken on farklı ülke görmüşüm gibi oldu. Trakya çok güzel bir yer ancak Sapanca, Polonya’ya doğa örtüsü açısından çok benziyor. Ankara’nın entelektüel yaşamını da çok seviyorum. 2003'te geldiğim zaman Diyarbakır, Malatya ve Hatay gibi pek çok yeri de görmeye fırsatım oldu."

 KUTU

İşte göçün hikayesi

Türkiye’de en çok Polonyalının bulunduğu yerin Polenezköy olduğunu belirten Kumoch, göç hikayesini şöyle anlattı:

"Osmanlı-Rus Savaşları sırasında Türkiye’ye gelen Polonyalılar İstanbul’a yerleşti. Türkiye’yle beraber müttefik ordusu kurmak istediler. Rus işgali altında çok eziyet çekmiş olan Polonya nüfusu arasında Osmanlı İmparatorluğu’na büyük bir destek vardı. O zamanlar Prens Adam Czartoryski'nin insiyatifiyle Michał Czajkowski (Sadık Paşa) 1841'de Polonyalı eski isyancılar için İstanbul'un yakınlarında bir arsa aldı. Onların bulunduğu yere Prens Adam Czartoryski'nin ismine ithafen "Adampol" adı verildi. Atatürk dönemindeyse Polenezköy adını aldı.

 

Türkiye’de yaşayan Polonyalılar yaklaşık bin dört yüz kişi civarında ve bunların pek çoğu Türkiye’de evlilik gerçekleştirerek kalmış kişiler. Polonyalıların Türkiye’deki derneklere bağlı olarak faaliyet gösteren ve ORPEG  (Polonya Yurtdışı Eğitim Geliştirme Merkezi) tarafından desteklenen İstanbul, Ankara, Antalya ve Alanya’da olmak üzere dört tane okul bulunuyor.

Burada yaşayan çocukların pek çoğu aynı zamanda Türk vatandaşı ve Türkiye’deki okullara da gidiyorlar. Haftada bir gün bu Polonya okullarına gidip Leh dili ve Polonya tarihi gibi pek çok şeyi öğrenme imkanı buluyorlar. Bu çocuklar aynı zamanda Polonya Hükümeti’nden de diploma alabiliyorlar, yani çift diplomayla mezun olabiliyorlar."

{"register":{"columns":[]}}